2 Şubat 2014 Pazar

bazılarımızda sevdalı tabi

Tanrı bizi birbirimize bırakıp gitmişti.
Kimsemiz yok gibiydi.
Gizlice söz vermiştik; o sessiz uslu yangınlarda tutuşup gene de yanmayacaktık.
Bi başımıza kavrulacak bi başımıza kurtulacaktır.
Sen sözünü tutamadın, yalnız kalamadın.
Ben sözümü tutamadım, artık sende kalamadım.

Bunca sene, bunca söz, bunca göz yaşından sonra kendimi delirmeye zorladığıma yormuştum.
İçimdesin sanıyorsun ama aslında ben zamanının içinde geri geri gittiğimi hissediyorum.
Kafamda sürekli ürperdiğimiz anları tartıyorum.
Akıp giden şeyler beni ürpertiyor olamaz mı???
Sonra an geliyor...keşkeleri senden yana alıyorum.

Böyledir her aşkın sonu bir patlamayla değil derin bir iç çekme ile gelir.

İçim üşüdü...

Yine o duygu sırtımda bir böcek dolaşıyormuş huzursuzluğu, boynumdan göğsüme bir şey damlıyor...
Düşünme belasından kurtulmuş olsaydım aşk dediklerinde dikelmezdi tüylerim aklım başımda merak etme.
O zaman açıkça söylemeliyim ki
Birbirimizi bu kadar çok istemeye aşığız sadece.

Beni gezmeye götür, bana kitap oku, saçımı okşa diyemedim de ağladım.
Kitaplara bakıp ağladım, insanlara bakıp ağladım, duvarlara, koltuklara, bardaklara bakıp ağladım.
Bakıpta ağlamadığım hiç bir şey kalmadı ama yine de arınamadım.

Dünyanın bütün kinlerini tutuyor kalbin bana karşı.
Bana sensizliğimi, bana yalnızlığımı hatırlatıyor tüm sözlerin.

Senin görmeni istediklerimi hiçe saydın
Kötü bi insan değildin neden öyleymiş gibi davrandın.


İzlediğimiz o filmdeki gibi iyi niyetli şeytan mama büyüttü bu aşkta beni.
Uğursuzluklar koruyor beni.
'Beni üzersen sana zarar verirler ve ben buna engel olamam'

Yüzünde ağır, demirden, vahşi bir maske.
Seni görmedim sandın ama gördüm.
Gördüm o gözleri, unutmadım.
Sustum bunca zaman ama yutmadım.
Galiba artık anladım
'Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç....'



Hiç yorum yok: