5 Ekim 2011 Çarşamba

anlat kızım

Yazıcam işte anlatıcam ne saklayacak bişeyim var ne de utanacağım.Uzun da yazıcam baştan söyliyim sonra okurken küfretmeyin bana, yol yakınken dönün, kapayın sekmeyi! Yazmıycam yazmıycam dedim dedim bilinçaltı yapmıycam dedim tuttum tuttum kendimi ama yok arkadaş kanıma dokunuyor yazıcam! Ben de insanım güçlü falan da olmak istemiyorum banane alemin salağı ben miyim güçlü oluyum, insan oluyum, hanımefendi oluyum.Bunları okuyunca hakkımda ne düşüneceğiniz de umrumda değil karizmayı çizmiş olacağımda desemde inanmayın.Keşke şuan kimliğimi bilmeden okusanız bunları diye geçmiyor değil içimden yalan yok:(


Şimdi efendim;
3 yılını vermişsin adama ilk altı ayında takılıyoruz biz diye sündürmüşte sündürmüş seni ama çekip gitmemiş de hiç.'Bi defol git o zaman hayatımdan yea' dediğin her seferde de bumerang gibi geri gelmiş.İnat etmişsin, azmetmişsin, karar vermişsin, elde etmek istemişsin.Özgüven meselesi, ego meselesi, pınar bi adamı elde edemedi (hem de bu adamı) dedirtecek değildim ya! Tam bakmış başka kurtlara yem oluyorum, minik erkek aklının hormonlarının etkisinden çıkıp sahiplenesi bu kız benim namusumdur diyesi gelmiş tüm namussuzluklarından sıyrılıp.Hah tamam artık derin bir oh yerleştiriyim alveollerime dediğim anda aslında herşey yeni başlıyormuş...

Hikayenin başlayışına aldanıpta geçen 3 yılı ince ince dokuyacam sandıysanız üzülmeyin bu kötülüğü ben kendime yaptım size yapmıycam.
Kısa bi özet vermeyi hikayenin sonunun kalbinizi daha çok acıtması için, dramımı içinize daha iyi sindirtebilmek için, demogojimi zaferle sonlandırmak için için de için bir borç bilirim.Stop.
Adam almış benden yeni bir ben yaratmış ben de mal gibi Banu Alkan gibi 'aşığım seviyorum hakim bey' savunmalarıyla yeni benle tanışmaya, barışmaya onunla yaşamaya çalışmışım.
Aklımı 'seviyim' aklımı!
O öyle değil böyle demiş, bu halin daha güzel demiş, onunla konuşma, öyle bakma, ilgilendiklerin çok saçma salla, hatta öyle öpüşülmez böyle öpüşülür bile demiş! Bak aklıma geldi güldüm gene (:


Anneme zibilyon tane yalan sıralıyım onunla paylaştıklarım listesini genişletebilmek için, tüm ışıltımı söndiriyim sırf yanımda kendini kötü hissetmesin diye, iş dönüşü sabah derse gideceğimi bile bile ilgisiz bırakmıyım diye uykusuz kalıyım, bir tane bile ortak yönüm olmayan özenti arkadaşlarına sırf o dışlanmasın diye katlanıyım, kızım sen salaksın giriş cümleli konuşmalar yapan tüm arkadaşlarımı en son aranacaklar listesine ekliyim, o düzenini bozmasın aman sonra sıkılıp bunalmasın diye odada okunmadık sözlük entrysi izlenmedik film bırakmıyım, aklı bende kalmasın sonra sorun çıkmasın diye tüm sosyal hayatıma say goodbye yapıyım.Ben bunları yapıyım yapıyım tabi Allah da beni nasıl biliyorsa öyle yapsın!  
Ben böyle milyon tane benden parçayı Hansel misali ona giden yollara döke döke onları kurtların yiyeceğini geri dönüşte kaybolacağımı bile hesap etmeden karartıp gözlerimi gidiyim.Adam hiç ama hiç bozmasın kendini.Oh gel keyfim gel.Çaba harcamadan elde ettiği bir sevgilisi, o çırpınmadan ilerleyen bir ilişkisi var nasılsa.
Ha tabi kim dedi bana bunları yap diye? Hiçkimse.Şimdi o adamı suçluyor muyum? Tabiki hayır ama bırakında pişmanlıklarımı yaşıyım biraz.O yüzden çok rica edicem okurken -oh olsun- ya da -ee yani böyle olacağı belliydi- tarzı nidalarınızı kendinize saklayın.İç sesim yeterince taciz ediyor zaten beni.


Neyse efendim ben bu kadar sözde fedakarlığı aşkım sevgim için yapıyım sanki türk filmi senaryosunda misali adam her iki ayda bir gelip 'olmuyor pınar ben bi annemi bir de seni bu kadar çok seviyorum ama çok kıskanıyorum o yüzden de çok üzüyorum sen daha iyilerine layıksın' klişeleriyle gözyaşları eşliğinde terketsin, banada İzmir Marşı söyletsin.Ben de mal gibi, saf gibi kendimi bu durumdan dolayı suçlu hissediyim onun kendini ezikliklerinden sıyırıp iyi hissettirmesi için boş nameler yapayım.Hep o bilindik cümleyi kurayım herkeslere 'bu defa bitti bu defa kesin' herkesde bana 'hı hı evet evet bu defada son dimi' desin.Bir hafta ağlıyım zırlayım içeyim sapıtayım bir haftanın sonunda hiçbişi yokmuş gibi gelsin bensiz çok mutlusun maşallah sürtmediğin yer kalmamış, o adamla niye konuştun, kim yazdı sana diye hesap sorsun sonra öpsün sarılsın özledim desin barışsın.Edilgen cümleler farkındaysanız!
Med-cezir, git-gel, ayrıl-barış, kırıl-düzel...
Hep beni cidden çok sevdiğini düşündüm, seviyor ama tarzı farklı dedim, sevmese giderdi zaten dedim, çocuk daha ablası büyüyecek dedim, umutlarımı hiç ezdirtmedim...
Hep o övündüğüm mantığımı kim alıp nerelere saklamış bilemedim...


Ben mezun oluyorum, bilinmez yolların yolcusu oluyorum, içim bi buruk bu yatakta son uykularım, bu merdivenlerdeki son koşuşturmalarım, bu mutfakta pişirdiğim son tonbalıklı makarnalar, o siyah koltuklarda ettiğim son kavgalar, o sandalyeler üzerinde izlediğim son filmler, yediğim son berbat çizburgerler.
Adam karaborsa, adam her zamanki gibi odasında.
Kızıyorum, üzülüyorum tabi ama bu sefer farklı bu sefer çaktırmak gelmiyor içimden. Susuyorum.Sen takmazsan ben hiç takmam diyorum.
Fink fink geziyorum, lıkır lıkır içiyorum, cır cır konuşuyorum.
Ohhh sefam olsun!
Cıks! gene tık yok adamda.Tuhaf.Bu sefer farklı farkediyorum.


Ben Almanyaya gidiyorum diye geliyor birgün.Gidersen biter diye tehdit ediyorum ama ciddiyimde aslında biter yani. Adam Almanyada elalemin gavurlarıyla yemediği halt kalmıycak ben de burda garıyım diye gezicem yani. Peeeh! Olacak şey mi! Kendime bu yaştan sonra pınar da godoş olmuş dedirtmem arkadaş!
Yok ben hiç öyle şey yaparmıyım ben seni aldatırmıyım da falan da filan da.
Geçicen bunları bebeğim.O kadar mı salak görünüyorum ben ya! Adam ölür be ölür!!! Çeşit çeşit yemekler masada duracak ama sen hiç birine dokunamaycaksın ha neden bir ay sonra seni bir zeytinyaglı yaprak sarması bekliyor diye.Hı hı oldu cöneeem ben de yedim!


Balom var benim!
O elbise çok açık ben sana o elbiseyi alırsan senle gelmem demedim mi? Ne topuklumu giyceksin yanında çocuk gibimi kalayım hayatta gelmem! (Kal lan kal sanki öyle değilmisin diyemedim ya bak hala içimde.Demek içimde kalan bişeyler varmış ya.)
Ne yani baloma benle gelmiycekmisin allahın cezası bebe! Sen iyice azıttın çekecem terliği haaa! diyemiyorum tabi.Kendi yöntemlerimle gönlünü alıyorum ya da aldığımı sanıyorum.Anaaam adam balo parası yatırmak için beklediğimiz banka sırasında vazgeçiyor gelmekten.Şaşırmıyorum niyeyse, bu defa salon kadını imajımı bozmakta gelmiyor içimden. Herzmanki gibi bir -u know- dökülüyor dudaklarımdan ama buruk değil, sesimde titremiyor.Aştiye bırakıyor beni ama sadece bırakıyor.Kapısına yani. Cami avlusuna bırakır gibi. Bavullarım ve ben muz satan amcanın yanında kalakalıyoruz öylece.Ha bir de ayrılırken 'iyi yolculuklar aşkım' diyor bir daha nezaman görüşücez belli değil ama kurduğu tek cümle bu.Pınar'ı biliyor tabi gelemez böyle şeylere en geç yarın ayrılık telefonu gelir.Ayrılığın sorumluluğunu ona yıktığımda iyi oldu diyordur kesin içinden.Daha fazla bekletmeden onu ertesi gün arayıp olmuyor muşmulacım (sen yokken adını muşmula koydum benziyor olmanla bi ilgisi yok) ayrılalım dedim o da -evet tamam- dedi.Bitti 3 yıl 2.5 dakikalık bir telefon konuşması ile bitti gitti...


O kadar alışmışımki onlu olan herşeye, o gitti herşeyin içi boşaldı.Gardrobu talan edercesine kıyafet seçmeceler, sevgilim bugün beni nasıl beğenir böylemi yoksa böylemi ikilemlerim, makyajım için saatlerimi heba etmeceler, sonra izleriz diye araştırdığım filmler, gideriz diye biriktirdiğim mekanlar hepsi saçma ve anlamsız oldu.Ne film izlemenin tadı vardı artık, ne değişik yemekler denemenin, ne süslenmenin, ne telefonu sarj etmenin, ne de kendini iyi hissetmenin.Sanki bütün filmleri senin için izlemiş, bütün kıyafetlerimi sen gör begen diye almışım, sanki yiyip de büyümeyi seninle evlenmek için yapmışım gibi...
Karnıma ellerini soktun iç organlarımı mıncık mıncık yaptın ve gittin! Karnıma ağrılar giriyor, içim boşalmış gibi...
Şimdi günde 500 kere çalmıycak mı telefonum, yatağa girip uyumadan önce mesajlaşmıycakmıyız, aklıma gelen her saçmasapan şeyi seni gördüğümde anlatmak için biriktirmeyecekmiyim, ararsında duymam diye telefon elimde gezmeyecekmiyim yani, yeni aldığım mavi tshirtüde göremiyecekmisin, yeni fotoğraflarıma yorumlar yapmayacakmısın, yaptığım planlara karşı çıkmayacakmısın, ağladığımda sarılmayacakmısın bana geçmiyecek mi, kurduğumuz hayalleri de mi özlemiyceksin hiç, gidiyor musun yani bu defa içimi eze eze...
Gitti. Dedim ya bu sefer farklı nefret etmeden, kavga etmeden, allah belanı versin hayatımın içine ettinle başlayıp yüzünü bile görmek istemiyorumlarla biten cümleler kurmadan.
Nasılsa hatasını anlayıp gelecek, bensiz yapamazki zaten, ilk defa mı sanki, benden iyisini hayatta bulamaz ki gibi tesellilerim söndürmüyordu umutlarımı hala.
Bir de etrafa verdiğim demeçler var tabi: yok bu defa kesin bitti, o istese de ben dönmem, üzülmüyorum bu defa hiç, neydi o öyle ya canıma mı yazık değilmiş, şişkonun tekiydi zaten hıh.
Arkadaş kaldık ya sözde çok medeniyiz ya konuşuyor mesajlaşıyoruz.O benim bayramımı kutluyor, babamı merak ediyor, iş görüşmen ne oldu diyorHer gece senin için dua ediyorum diyor.Ben onun annesine selam söylüyor, iyi dilekleri için teşekkür ediyordum.İlişkideyken bile bu kadar kibar bu kadar ilgili olmayan biz birden gönüllü iyi niyet elçileriydik.


Onda kalan pc mi almam lazım arıyorum bana kargolasana diye Ankaradayım istersen veriyim diyor.Nasıl yani ya! Ne Ankarası yea! Yüz hatlarım Ajda Pekkan ile yarışır! Senin 4 gün önce gitmiş olman gerekmiyormuydu diyorum.Ha yok bi aksilik çıktıda bıdı da bıdı diyor.Gel ozman da alıyım pc yi diyorum yok arkadaşımla yemek yiyorum akşam gelirim diyor.Bu işte bir iş var! Hem de yurtta değil evde kalıyor.Aklımdan zibilyon tane senaryo yazıyorum kim olabilir o sürtük, nezaman buldu yeni birini, şimdi napıyolardır, gidip eve dayanıp kapıya bassammı ki onları, ne söylesem daha çok acıtırım canını, önce kıza mı dalsam yoksa ondan mı başlasam.Yok yok muşmula yapmaz öyle şeyler diyorum sonra. 3 sene koynumda bir şerefsiz beslemiş olamam diyorum ama içimdeki fareler kemiriyor da kemiriyor beynimi.Bu işte bir iş var! Kızlarda demez mi sen gittiğin gün bi kızla gördük muşmulayı acaba yeni sevgilimi yaptı diye.Ama kız çok çirkindi sana söylemeye gerek duymadık bide muşmula yani diyorlar.Abi kız kızdır erkek için çok da farketmez. Hele ki uzun süreli ilişkisinden sıkılmış bir erkek için hiç farketmez, siz niye kendi kafanızdan iş çeviriyorsunuz diyemiyorum tabi yavrukuşlarıma.Gülüyorlar, onlar benden daha çok güveniyorlar sana muşmula!
Altıncı hissime olan güvenim hep tamdır birden eski sevgilisi alladdinin sihirli lambasından fırlamış gibi çıkıyor bilinçaltımdan. Dıdış dı dıdış! Son zamanlardaki sürekli karşılaşmalarımızın, o anlarda ki muşmulanın tedirginliğinin, kızın o yılan bakışlarını gözbebeklerime dikişinin, benim tanımadığımı sanan muşmulanın kızı (oysa eski sevgili hassas konu bir kere görmek yeter hafızaya atmak için) saklamaya çalışmalarının bir anlamı olmalı. Kiminle dansettiğini sanıyorsun sen he heeyytt! Hemen facebooku açıyorum kızı bulup gösteriyorum bumuydu diyorum kizlara?
Sessizlik.
Biliyordum diyorum biliyordum! Unutamadığını biliyordum! Zamanında yediği boynuzların acısını silemediğini biliyordum! İçinde kalmış adamın işte biliyordum!
Deliye dönmüştüm kuruyordum da kuruyordum.Nasıl konuşmaya başladılar, ne zamandan beri konuşuyorlar, benim yanımdayken hiç aradı mı, çıkıyorlar mı, öpüştüler mi hiç.Kızlar beni sakinleştirmek için çırpınıyor kızında sevgilisi yokmuydu ya karşılaşmışlardır belki ne olmuş yani diyorlar.Ertesi güne mezuniyet tezimin sunumu var ama ellerim tirtir titriyor listeden powerpointi bile seçemiyorum. Bir yıl emek emek sayfalarca hazırladığım gözümün nuru tezim bile umrumda değil, bırak tezi mezuniyetim söz konusu ama çok da canıma con con! O an bir tabur asker tecavüz etse gıkım çıkmaz.
Arıyorum çabuk gel konuşucaz diyorum. Şüphelendirmeyim, ürkütüp kaçırmayım diye belli etmiyorum çok. Gelsin ikna etsin istiyorum beni öyle bişeyin olmadığına, bu kalp pırpırlarım bitsin istiyorum, PSM de gibiyim sinirden saçlarımı koparmak istiyorum, ne oturabiliyorum, ne konuşabiliyorum. 'Ay hayır yani' diye başlayan cümleler sıralıyorum ardı arkasına.Saniyede minnacık odada 50 adım atıyorum. Cinnet gerçekten bu yaşadığımın tam adı cinnet!
Adam geliyor istiyorumki itiraf etsin kendiliğinden.Yok ne mümkün! En sonunda gururumu topuklarımla ezip soruyorum: kızların konuşurken gördüğü kimdi? Suratını ortadan iki loba ayıran çizgiyi hiçbir zaman unutmıycam, o şapşal ifade Cedric de bile yok.Titrek bir ses ile hazırlıktan arkadaşım adı da şu hatta o yok mu onunda arkadaşı karşılaştık konuştuk bla bla.
Doğru söyle diyorum ama doğruyu duymaya hazırmıyım bilmiyorum.Bebe bildiğin tırstı biliyor çünkü azmedersem bulacağımı, gözüm dönerse nasıl onu yakacağımı, anasından emdiği sütü nasıl burun deliklerinden akıtacağımı.Ama hala yalan söylüyor, cesareti beni de şaşırtıyor Neyse yaptığım psikolojik şantajların meyvesini topluyorum bir süre sonra itiraf ediyor eski sevgilisi olduğunu. Karşılaştık sadece konuştuk diyor. Konuştuğunuz cümlelerle boğulun inşallah, şaşı bakıp şaşırın inşallah, üremeden kesilin inşallah! 'Sen zamanında beni yanlış anladın ben seni aslında boynuzlamadım' dedi' diyor.Ben de inandın mı sen de bunlara diyorum.Ohoo adam çoktan inanmış devam ediyor öyle bişi olmaz aramızda, kızın zaten erkek arkadaşı var konuştuk sadece hem bidaha da nerde görcem.Cümlelerin altındaki alt mesajları çıkarmak konusunda çok başarılıyımdır hemen farkettim aslında istiyor onla olmayı ama erkek arkadaşı var diye düşünmüş bidaha nerde görücem diye düşünmüş.
Ama ben inanıyorum, daha doğrusu galiba inanmak istiyorum.Öyle olmazmı zaten.Hem ben bu sahneyi bi kez daha yaşamıştım.
Kendi kendimi rahatlatıyorum kızın erkek arkadaşı var, hem zaten zamanında muşmulayı boynuzlamıştı muşmulada geri dönecek kadar godoş degil yani, hem arkasından o kadarda kötü konuşmuştu yok yok olmaz diyorum.
Ama bi yandanda o kızı bana bir verseler American History x de ki gibi dişlerini kaldırıma dayayıp kafasına tekme atasım var, o tülek saçlarını elime dolayıp metrelerce sürükleyesim var, nededin sen nededin sen tokatını aratmayacak sesler çıkartasım var suratından, Yılmazı meseneden silecesin kızına özenesim var, bir erkeğin sırtını tırmalarken çok seksi gelen kırmıız ojeli uzun tırnaklı haller var ya o halde suratında Ege Bölgesi haritası çizesim var.Öylesi bir nefret, öylesi bir kıskançlık dolaşıyor damarlarımda.


Biri bana yalan söylerse, ya da kandırırsa içimde iyi niyet, samimiyet, aşk, sevgi kalmıyor.Dolayısıyla bu aşkıda kalbimden böylece sildim, yılların muşmulasına hiç bir şey hissetmiyordum artık.Daha öncede yazdım ya unutmuş, hiç sevmemiş gibiyim onu.Nerden nereye garip.
İnandım ben muşmulaya sevgili okurlar, güvendim.Ama tabi hem o sürtüğü hem de bizim muşmulayı yakın takibe aldım. Konuşup görüştüklerine dair bir iki belirti daha gözüme gözüme girince içinde hatırlamıyorum kaç tane ama çok tane 'allah belanı versin zehir zıkkım olsun' geçen cümleli mesajla dişi yakarış oldum.Aradı açmadımm, kızlarada dedim açmayın.Salak gibi ama hala konduramıyorum ya ona değilde benim böyle bir adamı sevebileceğime, kendime yani!
Aradan bir iki hafta geçince benim tüm sinirimde geçti tabi.Aşkım duygularımda bitmiş ya anaçlığım ağır basıyor, bela okumuş olmak zaten içime sinmiyor delil yetersizliğinden salıverecek yasa telefonunu çıkarıyorum aradan.Telefonda hala yemin yemin üstüne ben öyle şey yapar mıyım, vallahi yok konuşmuyor görüşmüyoruz, ogün karşılaştık o kadar, cidden inan bana bak.Bi önemi yok bunların benim için artık diyorum ne halt yersen ye bitti geçti gitti! Sadece içime sinmedi söylediklerim affettim seni onun için aradım deyip kapıyorum.Kendimi çok begeniyor çok takdir ediyorum gene insanlığından ödün vermedin diyorum, sanada bunu yapmak yakışırdı kızım pınar diyorum.Bok var sanki insan oluyorum iyi oluyorumda!
Aylaaaaar geçiyor ben bu aralarda da nasıl iyi niyetliyim emin olmadan o kadar beddua ettim bide yapmamıştır öyle şey ya, bi ara arıyım da nasılmış soruyum falan diyorum etrafıma.
Sonra günlerden birgün bi öğreniyorum ki adam biz birlikteyken bile o sürtükle görüşüyormuş.O karşılaşmalar tesadüf değilmiş adam gözümün içine baka baka beni al da tı yor muş!!!! Geçmişte yediği boynuzları geniş midesinde hazmetmiş beni boynuzluyormuş.Ben düzeltelim bu ilişkiyi diye çırpınırken adam o sürtükle yaz tatili planları yapıyormuş.Şüphelerimi yeminlerle inkar ederken çoktan birlikte yemekler yiyip filmler izliyorlarmış.Bak sen hain domdoma!
En yumuşak yerimden vuruyor beni.


Kanıma dokunuyor işte! Salak yerine konmak, kandırılmak, aldatılmak.
Hangisine daha çok üzülürsünüz şimdi hiç kimsenin onaylamadığı bir ilişkiyi yıllarca yaşayıp sonunda boynuzlandığınıza mı yoksa üç yıl boyunca aslında hiç unutamadığı bir eski sevgilisi olduğuna beni aslında gerçekten hiç sevmediğine mi?
İtiraf etmesi çok güç benim için bunu ama ağladım.Yediremedim kendime, hazmedemedim! Bunu haketmedim demedim ama bunu bari yaşamasaydım dedim.O sinirle o sıralar bana yalan söyleyen bir kaç kişiden çıkardım hıncımı.Rahatlamadım genede.
Seni kaybettiğine üzülsün sevgili olarak geç arkadaş olarak bile dediler.Öyle evet ama niye herkes beni kaybetmeyi seçiyor yaaeee gibisinden cümleler kurarak sığındım Güldenin şevkatli kollarına.Bu looser cümlelerin üstümdeki iriteliğini farkedincede güldüm de güldüm kendime o ayrı.
Zamanında kendini boynuzlayan sevgilisiyle yeniden deneyen bir mezhebi geniş olmak, onun için hertürlü fedakarlığı yapmış sevgilisini aldatan bir şerefsiz olmak, herkesin arkasından dedikodusunu çevireceği bir zavallı olmak, bunu türlü yalanlarla sürdürecek bir sahtekar olmak kolay değil anlıyorum muşmulayı aslında. 
Anlayamadığım beni nasıl bukadar unuttuğu, bunu onun yanına bırakmayacağım gerçeğini nasıl yadsıdığı, ve bu cahil cesareti.En azından gelip anlatsaydı dürüst olsaydı herşey şimdi onun için daha kolay olurdu.Evet bunlar buram buram intikam kokan cümleler zerrre kadar aşkımın sevgimin kalmadığını dünya alem biliyor ama beni salak yerine koymanın bedeli ödenmek için doğru zamanı bekliyor.Yalnız beni değil sen 3 kızı birden kandırdın muşmula! Benden daha hırslı daha zalim intikam planları yapan iki kız daha var.Tehlikenin farkında mısın?
İnsanın babasına bile güvenemiyeceğini geçen sene öğrenmiştim ben ama acıttı içimi genede...
Güvensiz yaşayamam ki ben. Şimdi gelinde bu kızdan yeni birine güvenmesini, mutlu bi ilişki yaşamasını ya da güzel bir evlilik yapmasını bekleyin.
Zor çok zor.


ps1) piyasa kaygısından uzak bir yazı bu içimi döktüm o kadar. 
ps2) ağzımı bozdum biraz kusura kalmayın ama az bile dedin demiyor musunuz içinizden allahaşkına ya. 
ps3) muşmula bunları okuyamaz ve göremez rahat olun hertürlü intikam teorisine açığım bana tekliflerle gelin(:
ps4) biliyorum bende yeniden aşık olup yeniden güvenicem birine sakın bu tarz cümlelerle kafamı ütülemeyin bunu okuduktan sonra.
ps5) bu notta bu cümleyi okuyanlara gelsin.İyi sabır varmış sende valla! Benimle çıkarmısın yemek yaparım sana, film izleriz sonra da kaşık yapıp uyuruz oh mis;)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

"kendimi çok begeniyor çok takdir ediyorum gene insanlığından ödün vermedin diyorum, sanada bunu yapmak yakışırdı kızım pınar diyorum."


Sen bu dünyanın en saf en temiz aynı zamanda en şeytan insanısın... en sıkı takipcin olarak tabii ki okudum ve o son notundaki adam olmak için CANIMI veririm... neler çektiğini okumak normal şartlar altında bende seni için çektiğimden beni kahkahalar ile güldürüp "ohhh rabbim büyük nasılda almış intikamımı" dedirtmesi gerekirken ben gözümde yaş ile okudum... buraya bu kadar açık yazmak ne kadar doğru bilemiyorum ama şunu bilmeni istiyorum ki deniz gözlüm senin için plan değil 20 sene yatarım (yani yirmi çok hadi 2 senede anlaşalım=) dersin ki benim için almanya'ya gitti ama orada çeşit çeşit yemek yok nasılsa zeytinyağlı dolmaya muhtaç dersin... birisi ile brbrken başkası ile brbr olmak nasıl bi midedir, aldatıldığı halde onu affetmek nasıl bi karakterdir hepsini tek tek anlatıp öyle bi adamdan nasıl öç alınır anlatıyım... bilirsin iyi bilirim... tek istediğim şu cümleme gerçekten inanman... senin bu çektiklerinin kat kat fazlasını hem senden önce çektim hemde daha da acısını (aldatılmak olunca insan daha rahat nefret ediyor çnk daha kolay bi açıdan) sevmiyorum artık seni ile çektim o nedenle voltran olmak istiyorum sdc arkadaşça... her gece o msjları bana atmanı brbr intikam planları yapmayı... sana senin için herşeyi yaparım derken yalan söylemediğimi görmüş olursun bu sayede... çok sevdiğimi söylediğim bi şarkı vardı bilirsin... bir alo de... hatırla sözlerini inanırsın bana... umarım eminim inanıyorum... bu iyi kalbin iyi niyetin bu kadar açık konuşan bana da yumuşasın artık be ya olma mı :/