1 Eylül 2011 Perşembe

Lades!

Eğitim şart! Böyle bi klişeyle giriş yapmak sinmiyor içime aslında.
Beni de eğittiler.Daha fetus olmanın sıkıcı tembelliğinden koptuğum andan itibaren başladı hemde.Annem memesini dayadı ağzıma ve emmem istendi.Ben de yaptım.
Doğuştan derler.İstemsiz derler.
Ama dayanmasa o meme dudaklarıma aranmazdım diye düşünüyorum.
Issırırsam eğer memeyi, mama kesintiye uğrar.Eğitilirim.Sonra ki yıllar acısını çıkaracağımı bilmeden, dişlerimi kullanmadan karnımı doyurmaya çalışmayı öğrenirim.Öğretilirim.
Sonraları tuvalet eğitimim başlar, beslenme eğitimim, davranış eğitimim, hayat boyu bitmeyecek ahlak eğitimim ve bir de okul eğitimim.
Ebeveyn, babanne, öğretmen, komşu, arkadaş, okul aile birliği, sınıf anneleri, susam sokağı, tv proğramları, kitaplar, filmler sayesinde hep eğitildim.Eğitiliyorum.
Eee ne oldu çok mu yer yandı sanki? Yoo!
Herşey dört dörtlük mü oldu ben de.Yoo!
Ama eğitim şart!
Onlar öğretti ben düzelttim hayat boyu.
Telaffuzunu beceremediğim kelimeler gibiydiler.Zamanla düzeldiler.Eski değil eksiydi o iki rakamın arasına sıkıştırılan mesela.
Ama herşeyi düzeltmem bu kadar kolay olmadı.
Kimisi yanlıştı ben düzeltttim, kimisinin daha farkında değilim hala düzeltemedim.
Ama düzeltemiyeceğim şeyler de var kafamda.Olmuyor.Bile bile kabul ettiğim yanlışlar var.
Bunları ilk farkettiğimde çok üzlmüştüm düzeltemediğime ama bir baktım ki yalnız değilim bu evrende.
Mesela:
Hiç kimse anlatamaz küçük bir çocuğa da, bir iş kadınına da, bir milletvekiline de, bir emekliye de babasının kötü bir adam olduğunu.
Hiç kimse kabullenmez kötü bir anne kötü bir baba kötü bir kardeş.
Yanlış işte basbayağı yanlış!
Ben farkındayım, sen değil misin sanki?
Hayatımızın her karesine sıkıştırılmış bir Erol Taş bir Nuri Alço yok mu?
Peki iyi ama bu yanlışlar kimin annesi, babası, kardeşi sorarım?
-Kadın haklı beyler!
Eşşeğe tecavüz eden mühendis birinin kardeşi değil miydi bu ülkede. O eşşeğin cilvesini hafifletici sebep bulan çok sayın hukukçumuz bir vatandaşımızın oğlu değil miydi?
Yolda size salyalarını akıtarak laf atan usu yitiklerin anneleri yokmudur ilgilendikleri organlarınızla onları besleyip bugünlere getiren.
'Sayın' Üzülmez de bir ana evladı değil midir?
Liseli Serap'a o tuzağı kuranların da babaları vardı.Bakış açısı değiştiriyorum: Liseli Serap 'ın da babası vardı.Hatta Liseli Serap'ın kardeşi de vardı onu 'namus' u için öldüren.
Öğrencisine mesajlarla yavşayıp, eve atıp sonra kız direndi diye boğarak öldüren sayın öğretmenimin de bir oğlu yok muydu? (Ama benim memurum işini bilir ;))
Kendi öz kızına yıllarca cinsel istismar uygulayan adamın kızı yok muydu diycem.Olmayacak.
Yani bu hayatta bariz kötüler var!
Herkesi kendin gibi bilme derdi annem O zaman derdim ki içimden kendim gibi olmasınlar zaten.Çünkü insan bilir kendi içinde ki kötüyü.Ben de kötüyüm, sen de kötüsün.Herkes bilir kendini.
Hepimizin ölmesini istediği insanlar vardır, hepimiz yalan söyleriz, hepimiz birilerinin canını yakarız, hepimiz -çocukta olsak- küçük birşey çalmışızdır ve hepimizin aklı eylemlerinden çok daha büyük kötülüklerin kaynağıdır (Bu cümlenin içeriği anlaşılmıştır diye açmıyorum).
Ha bir de aklıma geldi -intelligence is the ultimate aphrodisiac- dır.Bilin diye söyledim=)
İnsan kendinin bile ne kadar kötü olduğunu bilirken, o insana annesinin, babasının, kardeşinin kötü olduğunun (ya da en azından olabileceğinin) eğitimini ve-re-mez-sin!
Tuhaf!
Ama benim annem de babam da kardeşimde çok İYİ insanlar.Tıpkı sizinkiler gibi.

Hiç yorum yok: