30 Ağustos 2011 Salı

Aşk dediğin böyle böyle biter...

Gece su içmek için uyanıyorum ama bir bardakta sana getirmeyi unutuyorum artık.
Havalar mı ısındı, kaloriferler mi çok yanıyor artık; ne çok sıcak oluyor geceleri sana sarılamıyorum.
Elini tutunca da terliyor ellerim.Rahatsız oluyorum.Evet evet! Havalar çok ısındı.
Maaşımı hesabımda gödüğümde sana hediye almak için bi kısmını çekmek de gelmedi aklıma bu sefer.
Doğum günün için sana yapacağım süprizide son bir saate bırakmışım.Yetişmeyecek.
Hediyeni tasarlamak için son bir ayımı harcamadığımı farkettim.Buna sevindim üstelik bir de.
Ders çıkışlarında seni beklemek, acıktığımda sen acık diye beklemek, alışveriş yapmak için keyfinin gelmesini beklemek, dışarı çıkmak için ödevinin sınavının, uykunun olmadığı zaman dilimlerini beklemek, film izlemek için oyunun bitmesini beklemek.Beklemek.Beklemek.Beklemek gelmiyor içimden.
Yazdığım notlar vardı ya sana sayfalarca, attığım mailler listelerce, anlattığım hikayeler gecelerce düşünüyorum düşünüyorum bi kelimesini bile hatırlayamıyorum.
Yanyana, karşıkarşıya, dipdibe, sarmaşdolaş olduğumuz kimisi mutlu kimisi hüzünlü fotoğraflarımız var ya kimbilir nerde.Bazıları ben de ama kesik.
Resimlerle, karikatürlerle, graffitilerle anlatırdım ya aşkımızı elim gitmiyor kaleme kağıda.Beğenmiyorum.
İlk sinema, tiyatro, konser biletimiz geçen geldi elime yırtılmışlar.Valla ben yapmadım Mickie yaptı!
Here without u baby de dinlemiyorum artık wish u were here da.Sıkılıyorum.
İnadına inadına bangır bangır söylediğim şarkılar vardı ya, radyoda çıktığında mutlu olduğum, değiştime die eline vurduğum.Sesime hiç gitmiyormuş.
Yaptığım cd vardı ya hani yolda dinlersin die parça geçişleri çok kötüymüş.Niye söylemedin?
Konuşmamı görüşmemi istemediğin arkadaşlarım vardı ya hani milyon tane.Ne çok özlemişim onları! Sordular da seni.Amaaaan dedim.Sadece.
Uyandığımda artık banyoya atıyorum kendimi direk.Geç kalmak istemiyorum da ondan.
Mesaj geldiğinde senden o an okuduğum makale daha ilgi çekici oluyor galiba cevap vermeyi unutuyorum.
Önce sen kapat oyunu da oynamıyorum bayadır.Cümlem bitince kapıyorum.Suratına kapatmak değil bu, yanlış anlama.
Gecenin bi yarısı efkarlanıp Güldenle Shelle de gitmiyoruz.Sıla da dinlemiyoruz.
Siyah elbisem, şortlarım, beyaz pantolonum, askılılarım, topuklu ayakkabılarım ne çok yakışıyormuş bana meğer.Giyiyorum çıkıyorum, kimse git üstünü değiştir demiyor.
Çıtçıtlarımı da takıyorum arada.Maşa yapınca çok güzel duruyorlar.
Aldığın hediyeler, kitaplar, dvdler kayıp bulamıyorum.Üzülmüyorum ama merak etme.
Kahvemi isterken de kendi adımı kullanıyorum.Kendi yemeğimi garsondan kendim istiyorum.Mutlu oluyorum.
Telefonum çaldığında da arayanı ilk ben görüyorum artık.Heyecanı kaçmıyor.
Markette üzümlü lilastarslar çarpıyor gözüme bi bakıyorum ki sadece bir paket almışım.
Başıma bişi geldiğinde ya da bişeye ihtiyacım olduğunda elim senin numarana gitmiyor ilk olarak.
Hadi bunu yapalım BİZ bu akşam demiyorum BEN bugün bunu yapıcam diyormuşum.Sen söyleyince farkettim.Garip.
Merdivenlerde rastgeldiğimiz hep senin selam verdiğin o çocuk var ya aslında baya yakışıklıymış.Daha önce hiç farketmemişim.
Cümleleri birbirine YANİ ile bağlıyorum.kulağıma hiçte itici gelmiyor.
Sesin de öyle çok güzel değilmiş.Şarkıların orjinalini dinlemek daha iyiymiş.
Sabah uyanıp derse yetişmişmidir ki die de merak etmiyorum.
Geceleri de senden önce uyuyakalıyordum zaten bayadır.
Ödev yapmak, tez yazmak bile daha eğlenceliydi sohbet etmekten son günlerde.
Hayatımın anlamıda değilsin artık...
Özledim de demiyormuşum seviyorum da bayadır.Ne garip.Düşün ben yani.
'Love me' yazan tshirtümü de pijama yapmaya karar verdim.
Tüm 3.sayfa cinnetlerim geçmiş.Hani o en değerli eşyaları bile camdan atan, kendini arabadan atmaya kalkan kız gitmiş.Ne dersen de gülümsüyordum ama boş.Hatırlıyor musun?
Bazı geceler hatırlıyorum birbirimize sarılıp ağlardık ama neden hatırlayamıyorum?
Gene mailim çalındı geçenlerde, bir de twitter hesabım gitti ama şüpheliler listesine seni koymak bile gelmemiş aklıma.
Baktığımız evlerden birini de tutmayacağım, başka bir semt beğendim oraya yerleşeceğim.
Eski sevgilinin gördüğünde beni süzüşlerine gıcık olmam.Selam bile verebilirim hatta şimdi=) Ama gene derim çok zevksizmişsin die=)
Hep gittiğimiz mekanada gitmedim bayadır.Seni görürüm falan diye değil daha eğlenceli yerler keşfediyorum bu aralar.
Aradığında sohbet çok uzasın istemiyordum, kızların yanına dönmek biran önce daha cazip geliyordu.
Ay ama en çok artık o sevimsiz ve boş arkadaşlarına katlanmak zorunda kalmadığıma üzülüyorum=)
Zaten kolay kolay kimseye anlatmadığım dertlerim var ya sana bir kelimesinden bile bahsetmek gelmiyor içimden.Kimse mi oldun yoksa...
Kimlesin, nerdesin, ne yaparsın, mutlu musun, üzgün müsün, aklına geliyor muyum, unuttun mu sen de beni hiç ilgilenmiyorum.
Faceini geri açmışssın geçenlerde bi arkadaşım söyledi bir kere bakasım gelmedi.
Annem sordu seni.İyidir herhalde dedim.Üzülmüyorsun dedi.Geçmiş dedim.Sustu.Ama ben anladım...
Bitmiş yani geçmiş seninle ilgili tüm meraklarım, duygularım, hayallerim, cümlelerim, hikayelerim, düşüncelerim, isteklerim, sevdiklerim hatta nefret ettiklerim.
Keşkelerim var ama.
Keşke azıcık içimde kalsaymışsın, senle ilgili bişiler kalsaymış hayatımın biyerlerinde, gördüğümde seni, sesini duyduğumda içim birazcık tuhaf olsaymış.
Cıks!
Mesaj: bu da bu aşk için sana anlattığım son hikaye...

Hiç yorum yok: